Kumdan Kale- Gün 1
Merhaba Sevgili Okuyucu;
Ülke değiştirmek ve plansız programsız bir şekilde yaşamaya başlamak, dışarıdan bakınca insanı farklı açılardan geliştiren bir deneyim olmalı. Bunun için, gelişmeye düşünce sisteminin izin vermesi gerek, elbette. Biliyorum, çok deneyimledim, buna açık olmayan taraflarım zincirli demir kapılarla kapalı. Kapattığım kapıların ardı ışıktan payını alamayacak.
Yine de, ayaklarımın altında uzanan ülkeyi, kültürü, tarihi, iklimi ve insanları ile bir halıyı rulo yapıp duvara dayamak ve bambaşka bir halının üzerine ayak basıp, gökyüzünün altında olmak büyük değişim. Evim, alışkanlıklarım, arkadaşlarım, akrabalarım hepsi geride kaldı.
Bize ait olmayan başkalarının yaşadığı bir evde yaşayacağız bir aydan fazla bir süre. Onların tabak çanaklarından yiyerek, koltuklarında ayaklarımızı uzatıyoruz. Sabah aynı aynaya bakıyoruz, ayaklarımızın altı aynı yerde buluşuyor.
Kendi evimde , ülkemde günlerim hep bir akış içinde kayıp giderken burada kapılıp gideceğim bir akış yok. Şimdilerde yaptıklarımla yeni günlük akışımı düzenliyorum.
Bakalım elimden sıradanlıklarım alındığında nasıl biriyim?
Bakalım vaktim varken ve koşturacak işim yokken, dertlerimi ve mutluluklarımı paylaşacak yakınlarım çok uzaklardayken nasıl yaşayacağım?
Yaptıkça bozduğum, bozdukça yaptığım kumdan kalemi, yeni dalga gelene kadar nasıl yapacağım?
Üretmeden ve üretilen tüm geliştirici ve ilham verici iletiyi almadan geçmesin günlerim, sevgili okuyucu.
Benimle beraber olacakları ve olamayacakları görmek, bazen bana takılmak ve kendi akışlarımız içinde birbirimize destek olmak istiyorsan, buradayım. Aynı ekranın diğer yüzünde, tam karşında..
Sevgiyle, farkındalıkla..
Bir cevap yazın