Airbnb ile Seyehat – Bölüm 1
Merhaba Sevgili Okuyucu;
Daha önce hiç bulunmadığın bir ülkede, hiç bilmediğin bir şehirde, resimlerine bakarak seçtiğin bir evde yaşayan insanların, seyehatin boyunca evlerini sana bırakıp gitmesine ne dersin? Haritayı aç ve bir ülke seç, sonra şehir, sonra bir ev ve bir süre sonra sabaha o evin yatağında gözlerini açacaksın, sabah kahveni sanki o evde yaşıyormuş gibi pencereden dışarı bakarak içeceksin..
İşte Airbnb.com bir günden başlayan sürelerle ev kiralıyor ve kiracıyı güvenceye alarak insanların evlerini otel gibi açmalarına olanak sağlıyor. Ev sahiplerinin kendi profillerinden onları inceleme fırsatınız var. Kiralamak istediğiniz yere karar verdiğinizde kredi kartı bilgilerinizi girip uygun tarih aralığında kalmak için istekte bulunuyorsunuz. Karşı taraf kabul ettiği anda kartınızdan toplam para bloke oluyor ve ancak konaklama sonlandıktan sonra paranız çekiliyor.
Tüm evi, evin içinde bir odayı ya da bizim hiç denemediğimiz, oda paylaşma seçenekleri sunuyor. Evler ile ilgili özellikler, fotograflar ve orada daha önce kalanların yazdığı yorumlar ve değerlendirmeler yayınlanıyor, ev sahipleri de kiracılar hakkında yorum yazıyor. Her bütçeye uygun bir ev var. Evin içinde bir oda kiralama seçeneğinde ise, fiyatı daha makul bir hale getirirken ev halkı ve diğer gezginlerle tanışmak için iyi bir fırsat.
Elbette başkasının evinde kalma fikri ilk bakışta korkutucu gelebilir fakat gezginler hep biraz da maceracı bir ruha sahip değil midir?
Airbnb kullanmanın olumlu yönlerine bakacak olursak oldukça memnun edici. Öncelikle mutfağı, mutfak eşyalarını ve yemek pişirmek için yağ, tuz, baharat gibi malzemeleri sunması seyahatin maliyetini oldukça düşürüyor. Bazı öğünleri evde yemenin masrafları nasıl azalttığına inanamazsınız.
Yerel evleri tanıyarak şehre bir turist gibi değil de o ülkede yaşıyormuş gibi hissetmenizi sağlarken, evdeki eşyalarla da, yaşayanların hayat tarzlarını anlamanızı sağlıyor. Ülkeyi onların gözünden, içeriden görebiliyorsunuz.
Bir otel odasına sıkışmak zorunda kalmadan ev konforunda konaklayabiliyorsunuz. Tüm gün gezip yorulduktan sonra eve gidip bacaklarınızı uzatıp çayınızı ya da kahvenizi demleyebiliyorsunuz.
Çamaşır makinesinde çamaşırlarını yıkayabiliyorsunuz. Ayrıca, buz dolabına istediğiniz mazlemeleri alıp istediğiniz saatte yemek yeme ve yapma özgürlüğünüz var.
Bazen çok uygun fiyatlara müstakil ev, villa, yazlık ev, yalı, çiftlik evi gibi farklı evler kiralayabiliyorsunuz. Bu da seyahatinize bambaşka keyifler katabiliyor.
İlk Airbnb deneyimimiz Oslo’daydı. Siteyi ilk defa kullanıyor olmamıza ve hakkımızda yazılmış hiç yorum olmamasına rağmen, ev sahibimiz Even kabul etmişti. Even, bize havaalanından geliş yolunu tarif etmiş ve ineceğimiz durağı söylemişti. Durakta otobüsten indiğimizde bizi evine götürmek için bekliyordu ve evi bize bırakıp kendisi başka bir yerde kalmak üzere gitti.
Oslo’da 3 gece kaldık. Mutfakta hızlıca akşam yemeği hazırlamak çok keyfiliydi.
Marketten alış veriş yapıp kahvaltı hazırladım.
Daha sonra yine Norveç’in Bergen şehrinde kiralamak için tüm ev bulamadık ve bu büyük evin bir odasını kiraladık.
Bu koca ev sürekli Airbnb için kiralanıyordu. Ev sıcaklığı yaşayamadık fakat dünyanın farklı ülkelerinden gelen harika insanlarla aynı sofrayı paylaştık. Hava çok soğuk olduğu için dışarı çıkamadığımız akşamlar hep beraber saatlerce sohbet ettik.
Ev sahibi akşam yemekten sonra bizim için çikolatalı pasta pişirdi. Ertesi akşam da ben İstanbul’dan götürdüğümüz lokumları ve Türk kahvesini küçük bir tencerede pişirip ikram ettim. Herkes çok ilgilendi ve keyifli anlar yaşamamızı sağladı.
Üç günün sonunda rotamızı Stravenger’a çevirdik.
Buraya gelme amacımız Pulpit rock‘a tırmanmaktı.
Dört saat süren tırmanış sonunda manzara büyüleyiciydi.
Burada da tek oda kiralamıştık aslında fakat dubleks evin üst katı banyosuyla beraber bize ait oldu. Böylece ayrı bir ev kiralamış gibi olduk, sadece mutfağı ortak kullandık. Ev sahibimiz bir dans okulu işletiyordu ve kız arkadaşıyla beraber dans birincilikleri vardı. Bize adını hiç duymadığımız inanılmaz güzellikte bir adaya gitmemizi önerdi ve rüya gibi bir adayı görmemizi sağladı. Akşam hepimiz için yemek hazırladım.
Rüya gibi bir adaydı.
Gerçek olamayacak kadar büyüleyiciydi.
Daha sonra Aalborg şehrinde Airbnb ile konaklama imkanı bulamayınca bir otelde kaldık fakat ev rahatlığını vermediği için yine aynı şekilde evlerde konaklayarak seyahatimize devam etmeye karar verdik.
Kopenhag’da kaldığımız ev diğer Avrupa ülkeleri gibi küçücük olmasına rağmen çok sıcak ve kullanışlıydı. Evde yaşayan çift bizi yine duraktan alıp eve getirdi ve şehirde neler yapabileceğimize dair bilgiler verdi.
Airbnb ile seyahat etmenin en iyi tarafı belki de hiç tanımadığınız bir ülkede sizi bekleyen birilerinin olması, size şehri tanıtmaları ve her ihtiyaç duyduğunuzda bir telefon uzakta olmaları.
Bir diğer taraftan da yaşayabileceğiniz bazı sorunlar olabilir. Mesela ev sahibi anahtarı birine bırakmıştır ve hiç tanışma imkanınız olmayabilir veya ilgisiz olabilir. Bazen ev sandığınız yer aslında bir otele çevrilmiş çok odalı bir konaklama mekanı çıkabilir.
Bazen ev fotograflarda gördüğünüzden farklı çıkabilir ya da internet çekmeyebilir. Bunların hepsini yazılan yorumları iyi okuyarak değerlendirebilirsiniz.
Sevgili okuyucu; burada geçen yaz eşimle beraber gezdiğimiz ülkelerin bir kısmını seninle paylaşmış oldum. Umarım bu yazı içindeki gezme heyecanını bir fidanı sular gibi canlandırır ve bunların üzerine daha keyifli anlar ve hikayeler eklenir. Yeni heyecanlar, planlar, seyahatlar bedeninin ve zihninin en sağlıklı besinidir. Sağlıkla, heyecanla…
Not: Seyahatimizin devamı “aibnb ile seyahat-2” yazısındadır.
Bir cevap yazın