Bir hayat kaç dönüş eder? Gün – 10

Merhaba Sevgili Okuyucu,

Bir saniye sessiz kal, nefesini tut ve etrafa bak. Yer ayaklarının altından kaydı mı? Farketmesen de her an kayıyor, dönüyorsun..

Dünya dediğimiz kocaman bir topun üstünde dönüp duruyoruz. Sabahtan akşama, akşamdan sabaha dönüyoruz. Her dakika 1’den başlayıp 60’a gidiyor sonra yine başa dönüyoruz. Yazdan başlayıp kışa, kışdan yaza dönüyoruz. Tatillerden eve, evden tatile, kapıdan çıkıp yine aynı kapıya dönüyoruz.

Bu sabah aynı düşüncelerin içinde dönüp durduğumu farkettim. Yılların içinde, aynı düşünceler yumağında, aynı döngülerin içinde, dünya kendi etrafında, ay hem kendi etrafında hem dünyanın etrafında dönerken, sen de hem başkalarının etrafında hem kendi etrafında dönüyorsun. Üstelik hep ileri gittiğini sanarak. Dünü geçmiş gibi anarak..

Dünya yuvarlaktır diyeni astıklarında, şunun bilinmesinden korkuyorlardı. Her gün aynı günü, bir çemberin içinde dönerek yaşıyoruz. Her nefeste başa, her adımla geriye doğru hareket ediyoruz, doğumla geldiğimiz yere doğru..

Başka bir ülkeye geldiğimde her şeyin değişeceğini sandığım ana doğru gülümsüyorum, ertesi gün sabah çemberin yine başında uyanıyorum. Fakat daha geniş bir çemberdeyim, yollar giderek, yeni insanlarla göz göze gelip, yep yeni sokaklarda yürüyerek genişlettim çemberimi, farkediyorum.

Sonra bir gün yağmur çiseliyorken sabahtan akşama kadar yazıyorum, okuyorum, düşünüyorum ve bir bakıyorum düşüncelerimden ve hissettiklerimden yeni çemberler geçmiş karnımdan ve kafamdan, kollarımda şekilleniyor yenileri..

O zaman karar verdim, renk renk çeşit çeşit çemberlerin içinden dönerek yaşamaya..

En büyük çember dünyadan da büyük, gezenlerden de büyük ve sonsuzluk kadar büyükse, ben de gün gün büyüteceğim döngümü, sevgili okuyucu.

Bu süreçte benimle beraber eline kağıt kalem alıp, dört bir yandan kendi çemberlerine delikler açan, etrafa renkler saçan dostlarıma sevgiyle, selamla, ışıkla..