Erteleme Sanatı Üzerinden Söyleşiler

Merhaba Sevgili Okuyucu;

eteleme-sanat-1409909219

Bazı kitapları okurken sizin için yazılmış olduğunu hissedersiniz ya, işte bu kitap tam da benim ve benim gibi sürekli ertelemeyi yaşam tarzı olarak benimseyenler için yazılmış. Okurken yüzümden gülümseme hiç eksik olmadı. Kitap; kendime tutulmuş bir ayna gibiydi ve bu ayna en büyük kişisel sorunlarımdan birine doğru tutulunca oldukça ilgimi çekti. Kitabı aldıktan sonra on gün kadar okumayı ertelemiş, eline aldığı gün okuyup bitirmiş, sonrasında hakkında yazmaya karar vermiş fakat on gün daha ertelemiş ve yazmaya başlamadan önce bulaşıkları yıkamaya karar verip gecenin son saatinde yazmaya başlamış biri olarak kitabın tam da tasvir ettiği harika bir sistematik erteleyiciyim.

Yapılması gereken işiniz hep son dakikaya mı kalıyor, tam vakit bulup oturunca birden uyku mu bastırıyor, yarın yürüyüşe çıkmak için daha iyi bir gün mü, odanızı toplamadan önce bir kahve içmek iyi fikir mi, yapamadığınız işler yüzünden hep suçluluk duyuyor kötü hissettiğiniz için de hiç bir şey yapamıyor musunuz , yapılacaklar listenize hep en sondaki işten mi başlıyorsunuz, bir gün size on saat gibi mi geliyor? O zaman aklınıza yapacak bir iş gelmiyorsa buyurun bu konuda konuşalım ama öncesinde bir kahve yapsam iyi olacak 🙂

downloadJhon Perry sistematik erteyicilerin yapmak zorunda oldukları işten kaçınmak için başka işlerini bitirdiğini ve  bunun da başka iyi sonuçlar ortaya çıkardığını söylüyor ve erteleme davranışının hayatın içinde bir sanata dönüşebileceğine kadar işi götürüyor.

Kitap aynı zamanda erteleme alışkanlığını önüne geçmek için bazı tavsiyelerde bulunuyor. Yapacağın işin mükemmel değil sadece iyi olmasının yeterli olduğu, yapılacaklar listesinin daha fazla ayrıntı içermesi gerektiği, motive edici müziklerden faydalanılması gerektiği, sistematik erteleyici olmayan kişilerle çalışılması gerektiği gibi öneriler de içeriyor. Gerisiniz siz okursunuz 🙂

caliskansinifKitabı okuduktan sonra sistematik erteleyici davranışlarımda bir değişiklik olduğunu söyleyemem. Fakat okurken bu alışkanlığın ciddi anlamda yaygın olduğunu farkettim. Ama asıl önemli olan artık kendime sistematik erteleyici teşhisini koyabilmem oldu, kendimi belli bir rahatsızlığı olan normal bir kişi gibi görmeye başlayınca daha az suçluluk hissetmemi sağladı. Bunu kabul ettikten sonra kendi bünyeme uygun çözümler geliştirmem gerektiğini çok net anladım. Bunun için de hayatımda bazı düzenlemelere gittim.  Erteleme sanatı üzerinde yazacak oldukça önemli bir konuyu eğilmemi ve bazı fikirler geliştirmemi sağladı. İşte bunlar benim kendi üzerimde çalışmam sonucu vardığım noktalar.

Günlük hayatımızın içinde not tutmanın hayati derecede önemi olduğunu bildiğimden beş, altı tane farklı not defteri almışım 🙂 Öncelikle not defteri sayısını ikiye düşürdüm. Böylece sürekli yanımda taşıyarak notlar alıyor ve sonra aldığım notları aramıyorum.

to-do-list_54413Yapılacaklar listesi programlarını telefona yüklemek iyi bir fikir fakat ben yazmayı sanırım daha çok seviyorum.Bunu bolca yapılacaklar listesi çıkarmamdan da anlayabilirsiniz. Aslında sadece çok azı  yapılan bu listeler zamanla kendinize olan saygı ve güveninizi sarsmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu durumda en iyisi listedeki madde sayısını minimumda tutmak ve eğer liste çıkarmışsak onu mutlaka bitirmeye çalışmak.

Hayatımda uygulamaya koyduğum bir diğer öneri ise şu; her gün yapmak istediklerinizin listesini çıkarın. Siz de benim gibi ilk başta çok hevesliyseniz ve kendinizden beklentiniz hayli yüksekse liste yapmaya başlayınca spor yapmaktan, okumaya, yazmaya kadar uzun bir liste çıkacak.Şimdi bu koca listeden sadece iki maddeyi seçip ve bu iki maddeyi her gün mutlaka yapmalısınız. Bir ya da iki hafta sonra madde sayısını üçe çıkararak hayatınıza küçük adımlarla oldukça büyük katkılar sağlayabilirsiniz. Burada önemli olan kendinizden beklentinizi düşürmeniz ve hedeflerinizi küçültmeniz. Minik bir adım atmak olduğunuz yerden ileriye doğru gitmektir ki bu olduğun yerde kalmaktan çok daha iyidir. Minik adımlar bir süre sonra sizi oldukça ileriye götürmüş olacak.

i-can-but-i-won-t--garfield-262532_1024_768Her şeyi berbat etmek ve sıkıntılı bir kısır döngünün içine dalmak istiyorsanız da tek yapmanız gereken yapamadıklarınızdan dolayı suçluluk duymak. Suçluluk duygusu kocaman bir sünger gibi içinizdeki tüm enerjiyi emecektir. Hızla gelişen teknoji yaşamlarımızı ve ruh durumumuzu ciddi anlamda etkiledi. Artık sürekli etrafta harika işler çıkaran insanları görüyoruz ve bunlar genellikle kendimizi yararsız ve başarısız hissetmemize sebep oluyor. Sürekli daha fazla şey yapmak isteyen ve sürekli yapamadıklarından pişman olan insan sayısı katlanarak artıyor. Bu duruma en iyi çözüm yaptıklarınıza dönüp de bir bakmanız. Emin olun bugün gayet iyi bir iş çıkardınız, iyi bir kitaptan bir kaç sayfa okudunuz, kendinize lezzetli bir yemek yaptınız ya da sadece kendiniz için vakit ayırdınız. Odak noktası eksilerde olunca kendinizi çekeceğiniz yer yine olumsuzluklar olacak, eğer küçük de olsa yaptığınız iyi bir işe bakarsanız odağınız değişecek, ruh durumunuz değişecek ve kendinize, hayatınıza bakışınız daha olumlu olacak. Bu da elbette sizi daha olumlu olmaya doğru çekecek.Hatta hayatınıza bir bakıp yaptığınız iyi işlerin listesini çıkarmak size fayda sağlayacaktır. Kendinize biraz daha şefkatli davranmaya ne dersiniz?

Sevgili okuyucu, içindeki harika enerjiyi oluşturan ve sonra da onu içine hapseden sensin. Bu enerjinin hiç bir yere kaybolduğu yok. Ellerinde, gözünde, ayaklarında gezinmeye devam ediyor. Ellerini kaldırsan yazacak, gözlerin okuyacak, ayakların koşacak. Sevgili okuyucu, yüreğindeki enerjinin bedenini canlandırması, hayallerinin yaşamında hayat bulması dileklerimle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir