Sizde varsa bir fincan enerji alabilir miyim? Gün 4
Merhaba Sevgili Okuyucu,
Bu sabah, küçük çiçekli bin yıllık ince porselen fincanıma kahvemi doldururken, şu ara kaldığımız eski ve sanatsal eşyalarla dolu evde, klavyenin başına geçince kendimi Paris’e kitabını yazmaya gelmiş heyecanlı bir genç gibi hissettim yazmaya başlayınca. Dünyaca ünlü bir çok ressam, yazar, düşünüre yuva olmuş Paris. Belki de şu an pencereden baktığım sokaklarda yürüdüler, ağaçların altında sohbet ettiler, kahve içemeye gittiğim yerlerde tartışmalar yaptılar. Şehre duygularını, mücadelelerini ve hislerini kazıdılar. Duvarlara, yollara, ağaçlara..
Şehir onların enerjileri ile yıkandı, temizlendi uyudu ve büyüdü.
Gerçekten yaşadığımız şehir, mahalle, ev bizi etkiler mi? Düşüncelerimize ve hissettiklerimize ulaşabilir mi?
Deniz kenarına, ormanlık alana gittiğimizde modumuz bir anda nasıl değişiyorsa, sevdiğiklerimizin ve sevmediklerimizin sesini duyduğumuzda, hava kararıp yağmur yağmaya başladığında, güneş birden bire açtığında ya da daha önce bulunmadığımız bir eve girdiğimizde.. İşte böyle etkileniyoruz etrafımızdaki her şeyden, sandığımızdan daha çok.
Yeni bir ortama girdiğimizde ortamdaki insanların ortalama enerji seviyesi ile eşleşiyoruz. Biraz aşağı çekiliyoruz ya da yükseliyoruz aldığımız etkilere göre.
Şehirlerin de bizi etki altına alan güçlü enerjileri var. Yavaş, küçük şehirlerde hareketlerimiz o şehrin gece ve gündüz çalan ritmine ayak uyduruyor. Hareketlerimiz, düşüncelerimiz bile yavaşlıyor. Her insan birer nota gibi, şehrin müziğini çalıyor. Bazen yüksek ses, bazen ara geçiş ya da es oluyor, farkında olmadan kendine uygun kısmı çalmaya başlıyor. Sözlerinle, davranışlarınla ve yaydığın enerji ile diğerleriyle eşitlenirken, kendi ritminde dans ediyorsun.
Paris orkestrasında yeni olduğum için şarkıyı çıkarmaya çalışıyorum. Tanıdık gelmiyor. Dinliyorum. Bir mahalle öne, iki sokak geriye sıçrıyorum, bir iki mırıldanıyorum..
Sonra, sevgilimle buluşuyoruz o işten çıktığında. O zaman tanıdık enerjiler birbirini tutuyor, sokaklarda ne güzel dans ediyoruz, saçlarımız uç uca, ayaklarımız ritim içinde, şarkının sözlerini iyi biliyoruz.
Bilirsiniz, hiç tanımadığınız biriyle yıllardır dost gibi konuşmaya başlarsınız. Enerjileri tutuştuğu yerlerden konuşursunuz. Hiç kan bağı olmayan akrabalarınızdan daha yakın arkadaşlarınız vardır hani..
Sevgili okuyucu, her gün görüştüğün insanların bir parçasısın, yaşadığın şehre aitsin ve şu an bulunduğun ortama eşleşiyorsun. Eğer o çalıştığın ofisle ya da her gün görüştüğün kişiyle enerjin eşleşmezse zaten ayrı düşeceksiniz. Maalesef sevmediğin o işe, o kişiye, o eve tam olarak uyuyorsun. Enerji durumunu değiştirdiğinde yeni bir iş, eş, arkadaş, ev, şehir, ülke seni bekliyor olacak.
Yüksek enerjiyle, sevgiyle..
Bir cevap yazın