5 Günlük Ege Sahili Seyahati

Merhaba Sevgili okuyucu,

Yazın son yakıcı günlerini denizde eriterek geçirmek istedik. Güneşin turuncusu, denizin turkuazı olduk, fosforlu, çarpıcı renklere karıştık. Hiç görmediğimiz koylarda, ülkemizin cennet güzelliğini tattık, tertemiz mavilere daldık. Dönerken iyi ki dedik, iyi ki hayat hikayemize bu resimleri ekledik..

Zamanımız dar, yolumuz uzundu. Ucuz otellerde konaklayarak, akşamdan karar verip, sabah başka bir sahilde uyandık.

Seyahatimize Akdeniz’den,  başlayarak Ege’ye doğru açıldık. Antalya/Kaş/Kalkan, çok küçük bir yerleşim yeri olmasına rağmen, gece çok hareketli, alış veriş standları çeşitli ve renkli, dar sokakları görülmeye değer.

Gündüz boş sokakları gezdikten sonra 3. dalga kahverle Türk kahvesini dengeli bir şekilde harmanlamış Toprakağa Türk Kahvecisi’nde mola veriyoruz. Fatih Bey rahatımız için elinden geleni yapıyor. Türk kahvesinin her tonu ve tadını bulmak mümkün. Fiyatlar ise gayet makul.

Çeşit çeşit türk kahvelerinin tadı harika

İlk durağımız Xanthos Antik Kent oldu. Giriş ücreti 10 TL, müze kartı olanlara ücretsiz.

Bu antik kentte, bir çok tarihi eser ve kabartmaların ülke dışına taşınmış olması ise yürekleri burkuyor.

Buraya yakın 2 ünlü plaj var, Patara Plajı ve Kaputaş Plajı. İlk önce Kaputaş Plajının yukarıdan görüntüsüyle büyüleniyoruz. Dalgalı denizine rağmen, büyüleyici rengi hemen herkesi etkisi altına alıyor. Plaja giriş ücreti, tuvalet ve duş ücreti alınmıyor. Şezlong kiralamak isterseniz 5 TL ödüyorsunuz. Neredeyse bedavaya turkuazın her rengi dalga dalga üzerinize geliyor. Buradan çektiğiniz tüm fotograflar kartpostal gibi olacaktır.

Patara plajına giriş ise kişi başı 7,5 TL. Müze kartı olanlara ücretsiz. Duş ve tuvalet 2 TL. Şezlong ve şemsiye 15 TL, saat 19.00’a kadar hizmet veriyorlar. Plaj uzun bir sahil şeridinde,  denizi zaman zaman dalgalı ama kumluk.

Patara plajı; Caretta caretta kaplumbağalarının yumurtlama alanı olarak da ün yapmış, bir çok turist kaplumbağaları görmeye geliyor. Yumurtlama alanları ise tel ile çevrelenmiş fakat kocaman yazmalarına rağmen bu önemli yerleri, çöp kutusu gibi kullanan insanlarımız da hala mevcut.

Patara Plajı akşam üzeri sakin oluyor

Fethiye’den kalkan tekne turları tertemiz, uzak koylarda yüzmek istiyorsanız çok iyi bir seçenek. Öğle yemeği dahil olan turların ücreti kişi başı 50-60 TL arası değişiyor. Biz, Kardeşler 12 teknesinde yer bulabildik, hiç sorun yaşamadık, personel ilgili ve imkanlar iyiydi. Çok güzel bir gün geçirdik. Fakat yer bulabilseydik, en çok övülen Jerry‘nin tekne turunu tercih edecektik. Jerry tekne turu,  en erken kalkan ve ilk dolan teknelerden biri olduğu için bir gün önceden yer ayırtmalı ve sabah 9.30 gibi iskelede bulunmalısınız.

12 Adalar tekne turunda Yassıca Adaları, Kızıl Ada, Tersane Adası, Göcek Adası gibi koy ve adaları geziyor, 45 dakikalık molalarda yüzebiliyorsunuz. Tüm günü geçirmek için uygun fiyata çok iyi bir seçenek.

Ertesi sabah Ölüdeniz’e gidip başka bir tekne turuna katıldık. Fakat bu defa teknemiz daha küçüktü ve deniz de daha dalgalı olduğu için biraz sarstı. Çok büyük gemilerde yüksek sesli müzik, eğlenceler hatta partiler veriliyor ve çok kalabalık oluyor. Sakin bir gün mü geçirmek istiyorsunuz, eğlenmek mi istiyorsunuz karar vermeli ve yine mümkünse bir gün önceden yerinizi ayırtmalı, saatinde iskelede olmalısınız. Tekne seçimi, olanakları, personeli ve yemeği ile oldukça önemli bir adım olacaktır.

Ölüdeniz’den kalkan turlar  Mavi  Mağara , Kelebekler  Vadisi, Akvaryum  Koyu, Nicholas  Adası batık şehir, Deve Plajı ve  Soğuk Su’ya uğruyor ve muhteşem bir doğa ile sizi karşı karşıya bırakıyor.

Kelebekler vadisinde yaz sonu daha az kelebek görebiliyorsunuz.

Mavi Mağara muhteşem rengi ile büyüleyici ve yüzerek içeri girebiliyorsunuz.

Nicholas  Adası batık şehir

Tertemiz denizin içinde kıvrılan balıklarıyla Akvaryum Koyu

Tekne gezileri bazı koy ve adalarda bir kaç teknenin mola vermesiyle kalabalıklaşabilir fakat sakin olduğu zamanlar muhteşem güzellikleriyle dolu Ege, gönlünüzde taht kuracaktır.

Eski Datça’ya yine geç vakitlerde varıyoruz ve hemen keşfe çıkıyoruz. Eski Datça, şu aralar taş evleriyle popüler olan yazlık mekanlardan biri. Çarşısında alış veriş yapmak isteyeceğiniz bu küçük yerde sokak sokak yürümek en büyük keyif.

Eski Datça’yı çiçekler bürümüş

Bir sonraki durağımız adım atar atmaz sahil şeridi ile etkilendiğimiz Marmaris/Selimiye oldu. Sahilde otel ve pansiyonların kendi bölgelerini almış olmasına ve dışarıdan geldiğimiz için kolay yer bulamamıza rağmen, denizle iç içe olan bu kıyılarda bir gün rahatça geçirilebilir.

Son gün ise Ula’ya bağlı Akyaka’da konakladık. Burada gezilecek çok yer olmasına rağmen zamanımız artık tükendiği için Azmak Nehrinde kısa bir tekne turu yapıp Nehrin yeşiline ve güzelliğine hayran kaldık.

Azmak Nehrinde yüzenlere, kenarında keyifli vakit geçirenlere rastlamak mümkün. Denizin hemen yanında yer alan bu nehirden ayrılmak istemeyeceksiniz.

Sevgili okuyucu, aylarca gezilmeye değer bu sahilleri mutlaka yapılacaklar listene eklemeli ve bu cennet parçalarının tadını çıkarmalısın. Deniz tuzu ve güneş yanığıyla, sevgiyle..

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir