Bir Dakika Konuşabilir miyiz?

Bedenin önde sen arkada gidiyorsunuz hızla. Kendinle karşılaşmadan başka insanlarla konuşarak ama kendinle konuşmadan…Şimdi saklambaç oynarken yakalanmış bir çocuk gibi bakma. Yakaladım seni, bu satırlardan kaçamazsın, ebelendin. Şimdi sıramı sana veriyorum. Gözlerini dışarıdan kapat, içeriye doğru aç.  Olduğun yerden  bir adım öne çık ve bedeninin dışından kendine bak. Ellerine bak, kollarına ve yüzüne..  Karşında nasıl biri var?  Oturup kendinle sohbet etsen ne düşünürsün hakkında? Dinle kendi sesini, kendi yüreğini. Bedeninde misafir ettiğin bilincin bugüne kadar çizdiğin yaşam halkasında olmaktan memnun mu?

Şimdi daha yükseğe çık, hayat halkanın içinde kalan insanlar arasındaki kendine bak. Kendi sesinle mi konuşuyorsun insanlarla, kendi gözlerinle mi bakıyorsun etrafa? Dikkatli bak gözlerine, mutlu mu?

Daha da yüksel. çok daha yükseğe… korkma bırak bedenini olduğu yerde. Hayatına hiç bu kadar yüksekten bakmış mıydın? Ne çok insan var değil mi? Tut ellerimi, korkma daha yükseğe çıkacağız. Bu kadar çok insanın arasında küçücük bir beden kaldın şimdi. Dünya üzerinde ufacık bir noktasın, bu koca evrende neredeyse bir hiç…Yaşadığın sorunlarının da buradan bakınca ne kadar küçük, neredeyse hiç olmadığını görebiliyor musun?

universe-you are here-what if aliens arrived on earth-dante ross-dantania-blogspot-com

 

 

Aşağı inerken acele etme, tüm insanların arasında, oradasın. Biricik ve tek. Senin dünyan düşünebildiğin kadar. Sınırların hissedebildiğin kadar. Bedenin de bu evren kadar büyük ya da senin kadar küçük olabilir. Var olan her şeyin parçasısın,tüm kötülüklerin ve iyiliklerin. Gözlerin açıkken etrafını görürsün, kapattığında sonsuzluğu.. Ellerinle masaya dokunabilirsin, hislerinle olana ve olmayana..

Sevgili okuyucu kahkahalar bilincin kalp atışlarıdır, kalp atışlarını dinlemen dileklerimle…

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir