Evrenden Torpilim Var

Merhaba Sevgili Okuyucu,

IMG_9528 Sağlıklı yaşam yediklerimizden önce berrak zihinden ve etrafa yaydığımız olumlu titreşimlerden geçer. En berrak suyu, içi yosun tutmuş sürahiye koysanız sonuç yine kirli su olur. Kendi sürahimizi fikirlerle, güneş ışığıyla, gezerek, severek, spor yapıp terleyerek temiz tutacağız ve elbette kahkalarla parlatacağız. Öyleyse kahveye bir kitap davet edelim ve biraz bu konuda sohbet edelim.

Kitap; istemek, hayal etmek, sahip olmak sözlerinin ahengiyle hipnotize olmuş binleri peşinden sürüklüyor. Sınırlarını genişletmek isteyen, kutularından çıkmak isteyenleri başına topluyor.  Yeni çağın hastalığı mutsuzluk illetine yakalananları sırtından duvara çiviliyor, bırakmıyor. İşte bir kişisel gelişim kitabı evrenin nasıl çalıştığını, evrenin dilini anlatıp bize istediklerimizi elde etmeyi vadediyor. Bu büyük iddialar karşısında denemeye değer. Ne de olsa torpilimiz büyük yerden olacak!

Ben ön yargımdan dolayı kişisel gelişim reyonuna dahi uğramayan bir kitap severdim. Evrenden torpilim var kitabını da hiç duymamıştım, sadece kapağında yazan kocaman istemek kelimesi ilgimi çekmişti. Yıllar önce bir yaz günüydü, sırf meraktan, okusam  ne kaybederim ki diyerek koltuğumun altına alıp daha kahvemi yaparken okumaya başladım. Ertesi gün bitirdim. Sonra Aykut’un diğer kitaplarını okudum, kitabın içinde adı geçen kitapları ve onların içinde adı geçen kitapları okudum. Daha sonra Aykut ve eşi Esra’nın ücretli web sitelerine üye oldum, üyelerin buluşmalarına gittim. Yogayla ilk tanışmam Esra’nın yoga stüdyosuna kayıt olmamla başladı ve sonunda Esra’nın düzenlediği bir meditasyon dersinde son anda yer bularak onlarla tanışmayı başardım.

IMG_9531

Kitaplarla ilgili deneyimlerimi bir restoranının menüsünü anlatır gibi anlatmayı tercih ediyorum. Yemeğin tadını, içindekileri anlatmadan, okuyanlara tatma işini bırakmanın önemine inanıyorum. Fakat bu defa kitaptan bir yudum değil bir ısırık vermek daha uygun olacak. Çünkü içindekileri anlatsam da, ilgiliyseniz tekrar tekrar okuma ihtiyacı duyacaksınız. Ben kitabı açıp içinden biraz size ikram etmek istiyorum.

Evrenden torpilim var’ı okumaya yeltendiğinizde, kay bakalım kenara, diye bir ses duyarsanız şaşırmayın. Siz daha ne olduğunu anlamadan Aykut çoktan yanınıza oturmuş, hatta kırk yıllık dostunuz gibi kahvenizden yudum almaya başlamıştır bile. Sonra, siz okurken öyle sessizce oturduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bir kaç sayfa sonra şaplağı ensenizde hissedebilirsiniz, dalıp gittiğiniz bir anda masanın altından okkalı bir tekme yiyebilirsiniz. Ama merak etmeyin; irkilmek, uyanmak, ayıkmak size iyi gelecek. Hatta siz öbür yanağınızı çevireceksiniz. Uyarmadı demeyin, Aykut bağıra bağıra anlatacak, bir süre kulaklarınızı sağır edecek.

IMG_9543

Hala buralardaysanız kitaptan bir kaç çatal almaya başlayalım. Öncelikle yazar size hayatınızda yaşadığınız her şeyin kendi yaratımınız olduğunu söyleyerek başlıyor ve yaşadığınız her şeyin sorumluluğunu size yüklüyor. Böylece daha ilk bölümde yeni aldığınız elektronik aletin sorunlu çıkması gibi bir rahatsızlık hissediyorsunuz. Devamında her an seçimlerle karşı karşıya kaldığımızı ve her an daha önce yaptığımız seçimlerin sonuçlarını yaşadığımızı söylüyor ve devam şöyle ediyor; eğer hepimiz enerjiden meydana gelmişsek o zaman sadece kendi enerji durumumuza uygun durumları kendimize çekebiliriz. Her duruma karşı da farklı enerjiler yayarız. Evren aslında bizim enerjimizle eşleşen ne varsa zaten bize sağlıyor, fakat biz farkında değiliz. Evrenin dilini anlar ve enerjimizi doğru kullanırsak sonsuz olasılıklarla dolu, sınırsız boyuttaki evren ne istiyorsak ayağımıza getirecektir.   Ayrıca ekliyor; evrende hiç bir şey sizin frekansınızı değiştirme gücüne sahip değil, sizin dışınızda hiç bir şey…

Aykut, bazen küçücük bir çocukken, bazen hiç farketmediğimiz bir anda kararlar aldığımızı ve bu kararlar sonucunda kendimizi nasıl kutulara hapsettiğimizi anlatıyor. Anlatırken en çok kendisinden örnekler veriyor, okuyucudan önce kendisini öne atıyor, hırpalıyor. Böylece sen de kendi hayatını masaya yatırma cesaretini alıyorsun. Kitabın sonunda ise çok keyifli egzersizlerle enerjini nasıl yükselteceğini ve kafandaki kutulardan nasıl çıkacağını açıklıyor. Özellikle her gün şükürlerini yazmak, bu sayfaları önceden bir çok kere tatmış biri olarak verebileceğim en iyi öneridir. Gülmeyi, şükretmeyi, hayal etmeyi, istemeyi, sevmeyi, değer vermeyi anlatan bu kitabı okumaktan ne zarar gelebilir ki? Peki ya hayallerine ulaşmanın yolu gerçekten sadece iyi hissetmekten geçiyorsa?

Sevgili okuyucu, bu yazıyı okumayı sen seçtin, bunun sonucu olarak da başka seçenekler  önüne gelecek. Bütün bunlar birleştiğinde  bir süre sonra yaşayacağın ortam ortaya çıkacak. Her ne durumda olursan ol her gün yazacak sayfalarca şükür bulmanı, her nerede olursan ol durumdan en iyi şekilde faydalanmanı, seçeneklerinin hepsinin doğru olacağı koşullara sahip olmanı dilerim. Torpille, sevgiyle….

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir