Bir yudum kitap tatmak ister misiniz? Fi-Çi-(Pi)

Merhaba Sevgili Okuyucu;

İnsan kendisini içeriden, dışarıdan ve zihinsel olarak iyi beslemeli ve temiz tutmalıdır. Bunların hepsi ayrı özen ve ilgi ister. Sağlıklı yiyecekler tercih edip vücut bakımı ve özeni gösterdikten sonra en merkezi yer olan zihinsel beslenme ve zihin temizliği çok kritiktir. Zihni beslemek için sanatın bütün dalları kaynak olarak kullanılabilir ve ayrıca kitap deneyimlemek de iyi bir seçenektir. Zihnini çalıştırır, besler, şekillendirir. Bunun için de iyilerini seçmek ve zamandan kazanarak en faydalı olanlarıyla beslenmek daha sağlıklıdır. Böylece burada deneyimlediğim kitapları birazcık tadabilirsiniz. İşte bu standta birer yudum kitap tadımları yapılacaktır.

Bu bir kitap eleştiri yazısı değildir. Kitabın var oluşuna tanıklık etme deneyimidir. Bu deneyimi her bilinç kendine özel bilinç süzgecinden geçirerek kalıntıları anlamlandırır. Her kitap okuyucuda farklı biçimlenir. Bu yüzden kitap okunmaz, kişinin bilinç durumuna göre deneyimlenir.

Bu aralar popüler kültüre karşı kitaplar oldukça popüler. Sanırım içimizdeki bir bam teline dokunmayı başarabiliyorlar. Fi, Çi ve Pi (pi henüz yayımlanmadı) de herkesin elinde, çok satanlar listesinde. Merak etmemek elde değil. Benim gibi o ara popüler olan kitapları okumayı sevmeyenlerden olsanız bile kitabın girişini okuduğunuzda kazağınızın kapının koluna takılması gibi orada çakılıp kalabilirsiniz.

“Tanrı çatlama cesaretini gösteren her tohumda, gördüğünün ötesini hissetmek için acıyı göze alan her ruhta, deneme cesaretini gösteren her düşüncede var olur. Korkusuzca ve doğallıkla kendini deneyimler.”

Hayatı üniversite sınavından alabildiği puana göre şekillenen, neler yapacağı doğduğunda belli olan nesiller olarak deneme, çatlama cesareti gibi parlak kelimeleri duyduğunda ışığın başına üşüşen sinekler misali toplanmamız pek de garip değil aslında. Günümüzde kendini gerçekleştirememe, hayatını anlamlandıramama sorunu bir hayli popüler ve can yakıyor. Bu da zamanla insanların içinde büyüyen bir yaraya ve ağrıya dönüşüyor. Sürekli peşinde koştuğumuz fakat koştukça yitirdiğimiz farkındalık, bireysellik ve cesaret kelimelerini kokluyoruz bu kitaplarda; baharda açan çiçeklere hasret kaldığımız gibi. Bu kitap serisi ağrılarını dindirmek için kitapçıdan eş, dost tavsiyesiyle aldıkları bir hap gibi. Yuttukça geçecek gibi..

Fi; bir üçlemenin ilk kitabı yani geçmişi olmayan bir kitap. Fi; bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği düşünülen geometrik ve sayısal açıdan bir oran bağıntısıdır. Göze güzel gelen orantıyı temsil ettiği düşünülür.

Kitapta yazarın kurulu düzene söyleyecek iki çift lafı varmış da susmuş susmuş ve birden konuşmaya başlamış gibi dökmüş içini. Bazen haykırarak, bazen fısıldayarak fırlatmış eteğindeki taşları. Kitabın içine müzik, dans, zerafet koymuş. Kafanızın içinde dans edecek, kendi müziğinizi çalacaksınız. Bu kitap yolculuğunda karakterleri yolda görseniz tanıyacak kadar onlarla vakit geçirme fırsatınız olacak. Fi’nin sonuna gelince yarıda biten bir film gibi, yemeği bitirmeden kalkmak zorunda kalmış gibi aceleyle Çi’ye ulaşmak isteyeceksiniz.

Çi; tüm canlıları birbirine bağlayan, rejenere eden yaşam enerjisi. Çi; çatlama cesaretini gösteren tohumları sıcacık evinde battaniyenin altından izleyenlerin, ağızlarında kalan tatlımtırak tadın peşinde koşanların ikinci durağı. Karakterlerin konuşmalarını, gidip gelmelerini takip etmekten başınız döndüğünde kendi içindeki tohuma dokunan, sulayan, eken, yeşertenlerin bir anlık düşünme mekanı.

Bu iki kitabı deneyimledikten sonra onlarca bölüm izlediğiniz dizinin sonlarına doğru raylarından sapmasının verdiği huzursuzluğu yaşayabilirsiniz. Belki de altın işlemeli cümleler, yarı Tanrıça insanlar ve delici fikirler beklentinizi çok yükseltmiştir. Belki de bölüm bölüm dizi izlemek yerine film izlemeyi tercih edenlerdensiniz, belki de giriş kapısının ihtişamının içine girince artarak çoğalmasını umdunuz, belki de çantanızda onca yere taşıdığınız koca kitapların sizde bıraktıklarının ağırlığının çok daha büyük olmasını beklediniz…

Son kitap Pi’ye yüklenen görevler üniversite sınavında ailelerimizin bizden beklentileri kadar yüksek. Umarız ki son kitap ağzımıza çalınan balın tadındadır, çantamızdaki ağırlığı okudukça hafifler, aldığımız notlar kafamızda müziğe, dansa ve sorulara dönüşür…

Sevgiyle kalın…

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir